Sektörümüzde Dünya Sıralamasında Yer Alıyoruz

BORU-MAKİNESİ

Sektörümüzde Dünya Sıralamasında Yer Alıyoruz

Bilal Yontar’ın 1950 yılında Karaköy Perşembe Pazarı’nda 10 metrekarelik küçük bir dükkânda kürek, el arabası gibi aletlerin imalatıyla başlattığı üretim serüvenini, bugün, kendi adını taşıyan firmada Mustafa Yontar sürdürüyor. Henüz 15-16 yaşlarında tek başına briket makinesi imal edebilecek düzeye geldiğini söyleyen Mustafa Yontar, “İlkokula giderken babamın yanında çırak olarak çalışmaya başladım ve imalatın inceliklerini çok kısa bir zamanda kavradım. O yıllardaki kadromuz beş kişiden oluşuyordu. İşi sahiplendiğimi ve azimle çalıştığımı gören babam, işlerimizin sorumluluğunu 18 yaşında olduğu gibi bana devretti” diyor. 1979 yılında Silahtarağa’daki fabrikaya taşınmalarıyla birlikte önemli bir atılım ivmesi yakaladıklarını belirten Yontar, firmanın gelişimini ise şu sözlerle özetliyor: “1984 yılında anonim şirket kimliğini aldık ve altyapıya yönelik beton boru ve PTT büz makineleriyle üretim yelpazemizi genişlettik. O günlerde dahi projeli çalışmaya önem veren firmamız, mühendis ekibini her zaman kuvvetli tutmaya özen gösterdi. 1996 yılında Hadımköy’deki fabrikamıza geçişimizle üretim kalitemizle birlikte hızımızı da artırdık ve yakaladığımız sektör liderliğini bir daha da bırakmadık.”

Bugün itibarıyla değişik tip ve kapasitelerde PLC kontrollü tam otomatik beton parke taşı makineleri, beton parke taşı, briket, asmolen, bordür taşı, beton boru, beton boru makineleri ile kalıpları, altyapıda kullanılan prefabrik beton elemanlarının kalıp ve makinelerini imal eden Mustafa Yontar, faaliyet gösterdikleri alan

da sadece Türkiye’de değil dünyada da söz sahibi olduklarını söylüyor.

Mustafa Yontar şirket yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?

Görev dağılımında mühendis kadromuz önemli bir rol üstleniyor. Tecrübeli makine mühendislerimizin yanında enerjik ve heyecan dolu genç mühendisleri de kadromuzda bulunduruyoruz. İmalatta çalışan usta kadromuzla 30 yılı aşkın süredir beraberiz. Birlikte daima en iyi makineleri imal etmek için gayret gösteriyoruz. Beton parke taşı ve beton boru makinelerinin imalatı konusunda yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da sıralamada yer almak bizim için ayrıca bir gurur vesilesi.

                            PARKE TAŞ MAKİNALARI, KİLİTLİ PARKE TAŞ MAKİNALARI, BRİKET MAKİNALARI, BİMS BRİKET MAKİNALARI, BORDUR MAKİNALARI, YÜRÜYEN TİP BRİKET MAKİNALARI, YUMURTLAYAN TİP BRİKET MAKİNA  ARKE TAŞ MAKİNALARI, KİLİTLİ PARKE TAŞ MAKİNALARI, BRİKET MAKİNALARI, BİMS BRİKET MAKİNALARI, BORDUR MAKİNALARI, YÜRÜYEN TİP BRİKET MAKİNALARI, YUMURTLAYAN TİP BRİKET MAKİNA

 

 

Yeni geliştirdiğiniz bir ürün var mı? Söz konusu ürününüzün kullanım alanı ve özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?

Son yıllarda ülkemizde artan ihtiyaçlar doğrultusunda parke taşı makinelerinin üretimine ağırlık verdik. Hem çevre düzenlemesinde kullanılması hem de yolların parke taşıyla döşenmesinin yaygınlaşmasıyla birlikte seri bir şekilde parke taşı üretimine gerek duyuluyor. Bu ihtiyaç ve talepler doğrultusunda mevcut parke taşı üretim makinelerimize ilave olarak MY 6036 tam otomatik beton parke taşı makinesini geliştirdik. Mevcut makineler ile bir saatte 120 metre taş üretirken yeni geliştirdiğimiz MY 6036 makinemizle aynı sürede 180 metre taş üretmek mümkün hale geldi. Üzerinde iki yıl çalıştığımız yeni makinemizle enerjiden de tasarruf ederek daha seri bir üretim gerçekleştirilebiliyor. Bu yeni ürünümüzde kullanmaya başladığımız kendinden motorlu vibratör sistemiyle hem kayış-kasnak bağlantısının ortaya çıkardığı sorunlar ortadan kalktı hem de değişken hız sistemiyle farklı ürünlerin imalatı daha kolay hale geldi. Bu ürünümüzle ilgili yürüttüğümüz patent çalışmamız halen devam ediyor.

Mustafa Yontar olarak firmanızın ihracat potansiyelinden bahseder misiniz?

1990’lı yılların sonunda Türkiye pazarının üretim hacmimize dar geldiğini görerek yeni pazar arayışına başladık. 15 yıl boyunca yoğun bir fuar trafiği yürütüp belli bölgelerde iyi pazarlar bularak ürünlerimizi farklı coğrafyalara ihraç etmeye başladık. Orta Doğu, Balkan ülkeleri, Kuzey Afrika, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri bugün itibarıyla güçlü olduğumuz pazarlar arasında. Son üç-dört yıldır da hedef olarak gördüğümüz pazarlara girmek için fuar çalışmaları ve firma tanıtımlarına ağırlık veriyoruz. İlk ihraç ettiğimiz beton boru makinesinden sonra imal ettiğimiz tüm makineleri ihraç edebildiğimiz noktaya geldik. Bugün artık imalatımızın yüzde 50’sini yurt dışına gönderiyoruz. Avrupa ve Amerikalı rakiplerimizin yer aldığı pazarlarda onların kalitesinde iş yaparak onların üretim hızında teslimat gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz. Edindiğim tecrübeler ışığında ihracatta kalıcı olmanın yolunun kaliteli imalat yapmak ve en önemlisi de güven vermekten geçtiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Servis ağının kuvvetli olması ise bir diğer önemli etken. Firmamız açısından 2016 ve 2017 yıllarının, ülkemizin ve yakın coğrafyamızdaki ülkelerin yaşadığı sorunlar nedeniyle çok kârlı ve verimli geçtiği söylenemez. Buna rağmen beş yıl önce başlattığımız yeni yatırım projemize hız kesmeden devam ediyoruz.

İhracat konusunda yaşadığınız problemler var mı? Mevcut problemlerin çözüm yolu nedir?

İhracatta yaşadığımız dönemsel sorunların başında Orta Doğu’da hüküm süren istikrasızlığı gösterebiliriz. Yakın komşularımızla ortaya çıkan siyasi gerginlikler de hızlı bir şekilde satışlarımızı etkiliyor. Girdiğimiz pazarda kalıcı olmak için uzun yıllar çaba ve gayret gösterdik. Bu çalışmalar, beton parke taşı ve beton boru makineleri imalatında aranan ve tercih edilen bir marka haline gelmemizi sağladı. Hâlihazırda iki-üç bölgede pazar araştırmalarımız ve tanıtım çalışmalarımız sürüyor. Ayrıca döviz piyasasındaki sert dalgalanmalar ham madde temininde değişken fiyatlara sebep oluyor. Bunun neticesinde maliyetlerimiz de değişiyor. Bir diğer unsur ise kaynak olarak kullanılan paranın maliyetinin de yüksek olması. Dolayısıyla yatırımda olduğumuz bir dönemde pahalı maliyetli para kullanmanın etkilerini yaşıyoruz. Yeni yatırım projemizde tüm bu sebepler nedeniyle hedeflediğimizden daha yavaş yol aldık. Daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetli krediler bulunması halinde daha çok istihdam yaratacak projemizi hayata geçilebilecek durumdayız.

Firmanızın gelecek planları ve bu doğrultudaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Dünya pazarlarına daha güçlü bir şekilde girmek için eksikliğini yıllar önce görmemize rağmen yatırımına ancak altı yıl önce başladığımız Tekirdağ Muratlı Organize Sanayi Bölgesi’nde, 300 dönüm arazi üzerinde bulunan ve 25 bin metrekare kapalı alana sahip fabrika inşaatımızı bu yıl itibarıyla tamamladık. Makine parkı alımına ise halen devam ediyoruz. Yeni fabrikamızda üretim kapasitemiz artacağı için imalatımız içinde ihracatın oranını da yüzde 80 düzeyine yükselteceğiz. Firmamız halen beton şekillendirme makinelerimizi imal ettiğimiz Hadımköy fabrikasında çalışmalarını sürdürüyor. Bunun yanı sıra 2010 yılında bünyemize kattığımız ahşap ve plastik palet imalatı yapan Beykoz Riva’daki fabrikamız ve 2018’de faaliyete geçecek olan Muratlı fabrikamızla ülkemize daha uzun yıllar hizmet vermeyi amaçlıyoruz.

Türkiye makine imalatı alanında sizce ne durumda?

Ülkemiz makine imalatı konusunda çok uzun bir geçmişe sahip olmamasına rağmen dinamik girişimcilerimiz sayesinde iyi bir ihracat karnesine sahip. Dünyayı gezen ve bu konuda gözlem yapan biri olarak oldukça iyi bir yerde olduğumuzu söyleyebilirim. Kurumsallaşmaya önem verdiğimiz ölçüde de bu ivmenin artacağı su götürmez bir gerçek. Devletimizin yatırım konusunda daha da teşvik edici tedbirler almasıyla sektördeki mevcut yatırımların katlanarak artacağına inanıyorum.